Zayıf Osmanlıca ne demek?

Osmanlı Türkçesi: ضعيف‎ (ota)

Mükeffir ne demek?

Tekfir (Arapça: تكفير), İslam hukukunda bir Müslümanın başka bir Müslümanı kâfir ilan etmesidir. Tekfir eden kişiye mukaffir denir.

Osmanlıca mülâhaza ne demek?

Mulahaza kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. “Lehez” kelimesinden türemiştir ve “düşünmek, düşünmek, değerlendirmek ve değerlendirmek” anlamına gelir.

Kudûm ne demek Osmanlıca?

Uzun, uzak bir yoldan gelmek. Ayak basmak. İleriye doğru hareket etmek. Sofistikelik.

Zalıf ne demek?

Hadis terimi, sahih ve hasen hadisin şartlarından bir veya birkaçını taşımayan rivayetler için kullanılır. Sahih veya hasen hadis için gerekli olan özelliklerden en az birini taşımayan rivayetlere ise zayıf (zaif) denir ve bu sebeple hasen mertebesine ulaşmaz.

Osmanlıca tuhaf ne demek?

garip – Nişanyan Sözlük. Arapça tuḥaf تحف “hediyeler” kelimesinden ödünç alınmış bir kelimedir, bu kelime tḥf kökünden gelir. Bu kelime, Arapça tuḥfa(t) تحفة “hediye” kelimesinin Fuˁal ölçüsündeki çoğul halidir. garip: 1. garip, tuhaf, benzeri görülmemiş, 2. gülünç, eğlenceli, 3. uygunsuz, 4. hayret, merak.

Münfer ne demek?

“Munfarid” “tek, yalnız, diğerlerinden ayrı” anlamına gelir ve başlangıçta bir şeyin benzersizliğini veya ayrıcalığını vurgular. Anlamı: “Birey” kelimesi sıklıkla diğerlerinden farklı veya özel olan bir şeye veya birine atıfta bulunmak için kullanılır.

Müfâhare ne demek?

Tartışma açık polemiklerle veya övünmelerle yapılıyorsa buna övünme şiiri denir.

Tefkir ne demek?

Tefkir, fikir kökü olan bir kelimedir. Birini düşündürmek, birini düşünmeye yönlendirmek, fikir üretmenin yollarını ve yöntemlerini keşfetmek veya önermek.

Münkat ne demek Osmanlıca?

Aralıklı ve aralıklı. Ayrı, aralarında hiçbir bağlantı yok. Herkesten ayrı ve bir kişiye bağlı kalan.

Müziç ne demek Osmanlıca?

Sıf. (Ar. iz’āc “rahatsız etmek” muz’ic kelimesinden) Rahatsız edici, rahatsız edici, sıkıcı, baskıcı, yorucu: …

Mütekait ne demek Osmanlıca?

“Emeklilik” terimi Osmanlı bürokrasisinde bir anlam kazanmıştır. Devletten maaş alan veya maaşları karşılığında başka menfaatlere hak kazanan memurların artık görevlerini yerine getiremeyecek duruma gelmeleri durumunu ifade eder. Emekli olan kişiye muteqaid denir.

Kulle ne demek Osmanlıca?

Arap dilbilimcilere göre kulle, “güçlü bir adamın taşıyabileceği su testisi” anlamına gelen bir isimdir ve “kaldırmak ve taşımak” anlamına gelen kull mastarından türemiştir (Tâcü’l-ʿarûs, “ḳll” artikeli).

Müstedi ne demek Osmanlıca?

(Ar. istidāme ‘sürekli olmasını isteyen’ mustedĖm) Devamlı, sürekli, kesintisiz: Allah’ın ruhlarından habbeza / İlahi onay gerekiyordu (Şeyh Galib).

Cuhud ne demek Osmanlıca?

Bilerek inkar etmek. Bildiğiniz halde yanlış bir şey söylemek.

Osmanlıca zorluk ne demek?

bain-talak – Osmanlıca-Türkçe sözlük, sözlük, لغت – Luggat.

Osmanlıca özür ne demek?

Özür – Nişanyan Sözlük. Arapça ˁuḏr عذر “bağışlama” kelimesinden ödünç alınmış bir kelimedir ve ˁḏr kökünden gelir. Bu kelime, Arapça ˁaḏara عذر “affetmek, mazur görmek” fiilinin fuˁl biçimindeki mastarıdır.

Osmanlıca stres ne demek?

Osmanlıcada “gerginlik, gerginlik, stres, huzursuzluk” anlamına gelen bir kelime var: TEVETTUR.

Osmanlıca güzel yüzlü ne demek?

Mehlikâ: Güzel yüzlü, ay yüzlü. Hâmuş: Sakin. Nigâh: Bakmak, dik dik bakmak, nazara vermek.